Perşembe, Ağustos 10, 2006

- Sipariş edilen dört porsiyon dönerin arasında ustanın en son kestiği bölümün bana denk gelişi. Yani pişmemiş tarafın...
- Hemen akabinde, oturduğum yerde benden önce yemek yemiş insan evladından kalma kullanılmış diş karıştırgacının boynu bükük ucuyla önümdeki amerikan servisin yörüngesinde göz göze gelişimiz.
- Kimse "Aa! Sana pişmemiş kısmı denk gelmiş, bıdı bıdı..." demiyor tabi. Baktım hepsi homur homur götürüyor pilavüstülerini.. Yine geldi çöreklendi o meşum yalnızlık...
- Millet daha yemeğini yerken ben sigara yaktığım için onlar yemeklerini bitirip sigaralarını yakarken benim ikinciyi yakışım. (Pişmemiş döner der geçersin ama öyle değil işte! Baksana hayatımdan fazladan bilmemkaç dakika çaldı vicdansız!)
- - Müdür benim bir pilavüstü dönerim, bir cacığım, bir suyum var. - Su bizden abi... (Gördüğüm en keyifsiz sırıtışlardan biri ve omzuma koyduğu tırnaklarının arası adana kebap hazırlarken çiğ etle dolmuş, üzeri simsiyah kıllarla kaplı el eşliğinde)

